İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Şu ayda yayınlananlar: Ekim 2014

Macaristan İzmit’te Konsolosluk kuracak

Macaristan’ın İstanbul Başkonsolosu Balazs Hendrich Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’na “Hayırlı olsun” ziyareti gerçekleştirdi.


FAHRİ KONSOLOSLUK

Bilindiği gibi, İzmit’teki çeşitli sivil toplum örgütleri ile, Macaristan devleti arasında çok yakın ilişkiler var. Macaristan İstanbul Başkonsolosu Hendrich, İzmit’te fahri konsolosluk kurmak istediklerini açıkladı. Vali Güzeloğlu da buna destek sözü verdi. Macar konuk ayrıca 23 Ekim’in Macaristan Ulusal Bayramı olduğunu, 25 Ekim’de İzmit’te de bir kutlama yapacaklarını belirterek Vali Güzeloğlu’nu davet etti.

KAYNAK: Özgür Kocaeli Gazetesi, 20 Ekim 2014

Macaristan’da KKTC temsilciliği açıldı

Avrupa Birliği ülkesi Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Temsilciliği açıldı.


Budapeşte’nin en ünlü caddesi olan ve büyükelçilikler caddesi olarak da anılan Andrassy Caddesi 118 numarada bugün yapılan açılış töreniyle resmen hizmete giren KKTC Macaristan Temsilciliği’nin açılışına büyük ilgi gösterildi. KKTC Temsilciliği’nin açılış töreninin kurdelesini KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi Şakir Fakılı ve Azerbaycan’ın Macaristan Büyükelçisi Vilayat Guliyev birlikte kesti.

KKTC Temsilciliği açılış törenine Macar bilim adamları, Türkologlar, Türkiye’de görev yapmış Macar Büyükelçileri, Yurt Dışı Akrabalar Topluluğu Macaristan Başkanı Suat Karakuş, Macaristan Türk-Macar Ticaret Odası Başkan Yardımcıları Naci Ceylan, Bülent Mete, MÜSİAD Macaristan Temsilcisi Fadıl Başar, TİKA Macaristan Temsilcisi Pınar Özcan, Macaristan Turan Kurultayı Başkanı Andras Biro, Türk Büyükelçiliği görevlileri, Macaristan’da yaşayan Türk vatandaşları olmak üzere yaklaşık 150 davetli katıldı. Kurdelenin kesilmesinin ardından KKTC bayraklı pasta kesilerek davetlilere ikram edildi. Misafirlerle tek tek ilgilenen KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Macaristan’da KKTC’ye gösterilen ilginin kendilerini mutlu ettiği mesajını misafirlere bizzat hissettirdi.

Daha önce Türkiye’nin KKTC Büyükelçisi olarak görev yapan, 2014 yılından bu yana ise Türkiye’nin Macaristan Büyükelçisi olan Şakir Fakılı İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Macaristan’da KKTC Temsilciliği’nin açılması çok güzel bir gelişme olduğunu, Macaristan hükümetine çok teşekkür ettiklerini belirtti. Büyükelçi Fakılı, ”Bu aslında, Macaristan hükümetinin Kıbrıs sorunun bir katkısıdır aynı zamanda. Bu nedenle ayrıca kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Temsilciliğin açılması Kıbrıs sorununun çözümü yönünde bir adımdır. Gerçekten de Türk tarafı samimiyetle sorunun çözümünü istiyor. Aynı iyi niyetin karşı taraftan da gelmesini arzu ederiz diye konuştu.

KKTC Macaristan Temsilcisi Arif Altay ise bu anlayışı ve fırsatı verdikleri için öncelikle Macar hükümet yetkililerine teşekkür etmelerinin gerektiğini, çok kısa bir sürede kurumsal kimliklerini oluşturarak temsilciliği açtıklarını, önümüzdeki dönemlerde Macaristan ile KKTC arasında ekonomik, eğitim, kültürel alanlarda yakın işbirliği içerisinde bulunacaklarını dile getirdi. Altay, KKTC’yi Macarlara tanıtarak Macar turistlerin KKTC’ye gitmelerini sağlamaya çalışacaklarını kaydetti. Altay, “Yunanistan’ın AB ülkesi olması sebebiyle KKTC bayrağını binanın dışına henüz koymadık. Her hareketimizi yakından takip ediyorlar. Her an bizleri protesto ediyorlar. Macar yetkililere rahatsızlık vermek istemediğimiz için dışarıya bayrak asmadık. Ancak ilerde inşallah o da olacak” diye konuştu.

Yurt Dışı Vatandaşlar ve Akraba Topluluklar Kurumu Macaristan Başkanı Suat Karakuş, “Bugün çok mutlu bir gün. KKTC’nin temsilciliği açıldı. Sayın KKT Dışişleri Bakanı bugün çok olumlu ziyaretlerde bulundu. İnşallah hayırlı ve uğurlu olur. Macaristan zaten Türk ve Türk uluslarına dost bir ülke. Eğer bir şey başlatılacaksa burada başlaması çok isabetli çünkü Macaristan Türk ve Türki uluslara çok önemli yardımlarda bulunan bir ülke” ifadesinde bulundu.

KKTC Dışişleri Bakanı Özdil ise, Macaristan’daki KKTC Temsilciliği’nin başta ekonomik ve kültürel aktiviteleri daha üst noktalara taşımaya çalışacağını, Macaristan ile KKTC arasındaki asgari seviyedeki ticaret hacminin artırılabileceğini düşündüklerini, hem ihracat, hem de ithalat açısından Macaristan’da potansiyel gördüklerini belirtti. Özdil, ”Kültürel açıdan da Macaristan bize yakın bir ülke. Bu açıdan da bu ofisin açılması bir etkileşim sağlayacak, öte yandan Macaristan AB ülkesi, AB’nin KKTC’ye verdiği ve henüz yerine getirmediği taahhütler var. Bu ofisin açılmasıyla birlikte verilen taahhütlerin buralarda konuşulması ve daha iyi anlaşılması, ilerde bu konularda Macaristan’ın KKTC’ye destek sağlamaya vesile olacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: Sabah – 16 Ekim 2014

Yazar Selçuk Ülger’in Türk-Macar dostluğundan ilham aldığı kitabı edebiyat severlerle buluşuyor

kapak-kavanozdaki-yurekEdebiyat dostu, gönül insanı Selçuk Ülger’in on dört ayrı deneme / anlatı yazısından oluşan ve Nazım Hikmet’in şiirinden ilham alarak ismini koyduğu “Kavanozdaki Yürek” kitabı 15 Ekim’de Kaynak Yayınları’ndan çıkıyor. Türk-Macar dostluğunun yılmaz bekçilerinden Ülger’in kitabının tanıtımı 8-12 Kasım tarihlerinde Macaristan’ın taltif edileceği İstanbul Kitap Fuarı’nda yapılacaktır. Ülger, kitabı ve Türk-Macar dostluğu hakkında derneğimize şunları söyledi:
“Edebiyata, şiire verilen emek, duyulan sevgi karşılıksızdır. Hiçbir şekilde herhangi bir beklenti içinde vs değilim. Sizin gibi, Sevgi Can [Yağcı Aksel] gibi, Edit [Tasnádi] Hanım gibi gibi Türk- Macar dostluğuna ve iki ülke edebiyatına omuz vermiş, yetkin isimlerin sevincime ortak olması, fuarda ilk kitabımı okşaması beni sınırsız mutlu edecektir…”

Ülger’in kitabında yer verdiği yazıların konularına kısaca göz atalım:

Attila József’in Kazandırdığı Dostluklar.
Yazarın Frankfurt’ta tanıştığı bir Macar bayanla, Attila József’in şiirleriyle başlayan bir dostluğunun öyküsü, tanışmalarını sağlayan ANNE şiiriyle ve Attila’nın yaşamından alınmış çarpıcı kesitlerle anlatılıyor.

Tuna Boylarında Attila Jozsef’in Ayak İzlerini Ararken.
Yazarın Ágota isimli o dostunun davetiyle Budapeşte’ye gidişi; kendisini konuk edişi, yaşadıkları, Estergon kenti, Balassi, Mihály Babits… Attila’nın izlerini sürüşü, Budapeşte’nin birçok değişik yanı, Gül Baba, Petöfi anıtı, Zincir Köprüsü vs. vs şiirlerle bezenerek anlatılıyor…

Nazım Hikmet Budapeşte… başlıklı yazı

Nazım’a Estergon’dan Yazılmış Bir mektup

Kavanozdaki Yürek/ Şiirin alt öyküsüyle: Klinikte yazılmış şiir.

Macar Ovalarında Yaşadığım Dostluklar/ Petöfi’nin İzlerinden örneklerle…

Petöfi Ve Julia Szendrey Aşkı/ 1848 Bağımsızlık savaşı günleri, Julia- Petöfi tanışmaları/ aşk öyküleri/ Segesvar savaşı/ Petöfi’nin Ölümü/ Eylül Sonu Şiirinin yazılışı, detaylı anlatılıyor.

Macaristan’dan Gelen Mektup
Ülger’in müstesna dostu Ágota’nın diliyle mektubundan yola çıkarak/ Mikloş Radnoti/ karısı Fanni/ Abda’da kurşuna dizilişi ve Ülger’in çevirisiyle Karıma Mektup şiiriyle bezeli lirik bir yazı…

Petöfi/ Hortogbay Çarda Anıları/ Bir şiirin öyküsü.

Enver Gökçe’yi Puszta’da Anımsama. 12 Eylül darbe günlerine geri dönüşlerle Puszta’da şairimizin anılışı…

Ve içinden Fakir Baykurt’un, Metin Demirtaş’ın geçtiği çarpıcı anılarla dolu diğer yazılar… Kitap, 20 Eylül’den itibaren www.kaynakyayinlari.com adresinden % 25 indirimli olarak istenebilir. Ayrıca 8-16 Kasım 2014 tarihlerinde, Macaristan’ın konuk ülke olduğu 33. İstanbul Kitap Fuarında, Kaynak Yayınları Standında kitap tanıtılacaktır…

Esere önsöz yazan şair-yazar Metin Demirtaş, aşağıda okuyacağınız satırları kaleme aldıktan çok kısa bir süre sonra aramızdan ayrılmıştır:

“KAVANOZDAKİ YÜREK”

1955 güzü. Budapeşte’de bir klinik odasında Macaristan’ın ünlü kalp doktoru Littmann İmre, kulağındaki aygıtla konuk şair Nazım Hikmet’in sancılı yüreğini dinlemektedir.

Şairin gözü doktorun masasındaki cam kavanoza takılır.

İlaçlı sıvıyla dolu kavanozda bir kalp vardır. Genç bir kadının kalbi…

Daha sırtına geçirdiği gömleğini iliklemeden merakla kavanozdaki yüreğin sırrını sorar doktoruna şair.

Ve ”Kavanozdaki Yürek” in öyküsünü şair dostuna anlatmaya başlar doktor…

”Bu kitabında Selçuk, Attila Jozsef’in şiirleriyle başlayan sıcak bir dostluğun onu şairin yurdu Macaristan’a götüren öyküsünü, yurdunun özgürlüğü için 26 yaşında vurulup düşen ünlü şair Petöfi Şandor’un Macar ovalarında bıraktığı anılarını ve aşkını anlatıyor. (…)

Eğer Budapeşte’de Nâzım’ın ayak izlerinden yürümek isterseniz kitaba ad olan, Nâzım’ın hasta ve yorgun yüreğinin sağaltımı için uğradığı sokakta yürüyecek, bir kalp doktorunun masasında duran kavanozda gördüğü bir yüreğe yazdığı (Belki bazılarınızın ilk kez okuyacağı) ‘Kavanozdaki Yürek’ şiiriyle ve şiirin sarsıcı öyküsüyle karşılaşacaksınız…

metin-demirtas-foto
Merhum Metin Demirtaş

Ayrıca, nazilerin 1944 yılında toplama kampı yolunda kurşuna dizdiği genç şair Mikloş Radnoti’nin paltosunun iç cebinde kanıyla ıslanmış halde bulunan Senar- Selçuk Ülger çevirisi son şiirlerinden biriyle karşılaşacaksınız…”

Şair- Yazar Metin Demirtaş

Kitabın hakettiği ilgiyi görmesi ve övgüyü alması dileğimizle…

Osmanlı Tarihi Bilim Adamları Budin Kalesi’nde Bir Araya Geldi

Osmanlı İmparatorluğu’nun en kuzeydeki vilayeti olarak tarihte yerini almış ve 145 yıl boyunca Osmanlı toprakları içinde kalmış olan Budin Kalesi’nde Osmanlı Öncesi ve Osmanlı Araştırma Komisyonu (CIEPO) tarafından 4 gün boyunca süren bir sempozyum düzenlendi.


21’incisi düzenlenen sempozyumun dün düzenlenen kapanış bölümünde CIEPO ve Osmanlı bilimine gösterdiği özverili destekten dolayı İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Faik Yılmaz’a bir şükran beratı sunuldu. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki dünya mirası listesinde yer alan Budin Kalesi’nde düzenlenen konferansa dünyanın çeşitli ülkelerinden 200’ü aşkın Osmanlı tarihi bilim adımı iştirak etti. CIEPO Başkanı Michael Ursinus, Faik Yılmaz’ın 2009 yılından bu yana 3 kitaplarının basılmasını gerçekleştirerek, Osmanlı tarihi bilimine müthiş bir destek verdiği gerekçesiyle teşekkür etti. Başkan Ursinus, 1970’li yıllarda kurulan ve dünyada çok büyük saygınlığı bulunan CIEPO’nun daha önce böyle bir ödülü kimseye vermediğini, Faik Yılmaz’ın böyle bir ödüle layık görüldüğünü kaydetti. Alkışlar eşliğinde ödülünü alan Faik Yılmaz, birliklerinin CIEPO sempozyumlarının bildirimlerinin basılmasını ve bilim dünyasına sunulması önerisini gerçekleştirdikleri için çok mutlu olduklarını söyledi. Yılmaz, birlik olarak CIEPO’nun bilim dünyasına yaptıkları faaliyetleri desteklemelerinin kendileri için bir şeref olduğunu belirterek CIEPO’ya bundan böyle de ellerinden gelen desteklerin verileceğini söyledi.

Başkan Faik Yılmaz yaptığı açıklamada, bu güzel ülkede olmaktan ötürü Türk olarak büyük mutluluk duyduğunu, atalarının buralara sahip olmak için bir zamanlar buralarda canlar verdiğini, bilim dünyasına İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği olarak hizmet etmekten büyük gurur duyduğunu söyledi. Başkan Yılmaz, “Birliğimizin bilime katkısı olması önemli. Ben bir Türk olarak çok mutluyum, gururlu hissediyorum kendimi, bunu da İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’mize verilen en büyük şeref olarak kabul ediyorum ve çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Prof. Dr. İlhan Şahin ise, CIEPO’nun 1970’li yıllarda kurulduğunu, başta hocaları Prof. Halil İnalcık, merhum Ömer Lütfü Barkan, Osman Okyar, Avrupa’nın ve batının Osmanlı tarihi üzerinde uzman önemli kişileri bir araya gelerek CIEPO’nun kuruluşunu gerçekleştirdiğini belirtti. Şahin, CIEPO’nun sadece Türkiye’de değil dünyada akademik bakımından bilim adamlarını bünyesi içinde barındıran en önemli kuruluşlardan biri olduğunu kaydetti. Şahin, “Bugüne kadar 20’den fazla uluslararası sempozyum yapan CIEPO’nun son 3 sempozyumundaki bildirileri kitap halinde basan Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütlerinin başında gelen İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği Başkanı Sayın Faik Yılmaz’a bir bilim kuruluşu şükran belgesi takdim etti. CIEPO tarihinde ilk defa bir iş adamına, başarılı bir baskıyla bilim dünyasına böyle eserleri kazandırmasından dolayı Faik Yılmaz’a bu ödülü layık gördü. Bu ödül bizi bir Türk bilim adamı olarak bir hayli duygulandırdı ve heyecanlandırdı” ifadelerinde bulundu.

Kaynak: İHA – 11 Ekim 2014