İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Yazıların kategorisi: “Haberler”

Tekirdağ’da restore edilen Türk-Macar Kültür Evi açıldı

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nce düzenlenen törenle restorasyonu tamamlanan Türk- Macar Kültür Evi açıldı.


Süleymanpaşa ilçesindeki Ertuğrul Mahallesi’nde restorasyonu tamamlanan Türk-Macar Kültür Evi, düzenlenen törenle hizmete girdi. Açılışa Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Macaristan Dış Macarlar Müsteşarı Arpad Potapi, Laszlo Keller Macaristan Başkonsolosu, Türk Macar Dostluk Derneği Başkanı Istvan Szabo, kurum müdürleri ve davetliler katıldı. Törende konuşan Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Türk-Macar dostluğunun Osmanlı dönemine kadar dayandığını söyleyerek, “Türkler ve Macarlar tarih boyunca birbirleriyle güzel ilişkileri olan iki ulus. 16’ncı yüzyıldan 17’nci yüzyılın sonuna kadar Macarlar ile atalarımız olan Osmanlı birlikte yaşadı. Türkler ile Macarlar arasından her zaman iyi ilişkiler var olmuştur” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak da Türk-Macar dostluğunda Tekirdağ’ın bir köprü görevi gördüğünü ve bu dostluğu Türk- Macar Kültür Evi’nin daha da pekiştiğini ifade ederek, “İçinde yaşadığımız toprakları değerli kılan sadece havası, doğası, kültürü, sanatı değil, içinde barındırdığı farklı renkteki kültürleridir. Bu güzelliklerden nasibini almış şanslı illerimizden biri de Tekirdağ’dır” diye konuştu.

Macaristan Ankara Büyükelçisi Viktor Matis ise Türkiye’nin her zaman yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini ifade ederek, “Tekirdağ’a gelirken evime gelir gibi geliyorum her zaman. Çünkü Türkiye’de bulunan şehirlerden en Macar şehir Tekirdağ’dır. İkili ilişkilerimiz her alan da çok iyi. Hem ekonomi, hem siyasi olarak. Kültür iş birliğimizi projeler bazında yürütüyoruz. Projelerden de geçici ve kalıcı projeler var. Geçici projeler konserler, sergiler ve bu çeşit faaliyetlerdir. Ama kalıcı projeler ise gerçekten insan hafızasında kalan projelerdir. Bu projelerin başında, Tekirdağ bulunuyor. Bunun için hepinize teşekkür ediyorum. Bu gerçekten çok önemli bir şey. Tekirdağ hem hoşgörüsü ile hem Macar severliği ile bizim gönlümüzde yerini aldı. Alacak değil aldı. Hem de 1930’lardan beri gönlümüzdedir. Ve sanırım bizlerce İstanbul’dan sonra en çok bilinen şehir, Rodosto yani Tekirdağ’dır. Ben çocukken ve daha çok gençken ve benim gibi tüm çocuklara Rodosto’nun ne olduğunu, Macarlar için neden önemli olduğunu öğretiyorlar. Bu ikili ilişkilerimize çok fazlar şey katan bir durum” dedi.

Macar Kültür Evi, konuşmaların ardından kurdele kesilip hizmete açıldı.

Kaynak: cnnturk.com – 30.10.2019

Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Matis: Macarlar Türkiye’yi ikinci evleri olarak görüyor

Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Matis, “Macarlar Türkiye’yi ve Türk kültürünü seviyor. Macarlar Türkiye’yi ikinci evleri olarak görüyor.” dedi.


Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Macarların Türkiye’yi ve Türk kültürünü sevdiğini belirterek, “Macarlar Türkiye’yi ikinci evleri olarak görüyor.” dedi.

Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Matis, ikili ilişkiler ve güncel konular hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Macaristan’dan Türkiye’ye gelen turist sayısındaki artışa değinen Matis, “Macarlar Türkiye’yi ve Türk kültürünü seviyor. Macarlar Türkiye’yi ikinci evleri olarak görüyor. Genellikle Antalya civarına geliyorlar. Ben de Antalya’da 1,5 seneden fazla yaşadım. Bunun dışında son zamanlarda diğer şehirlere de çok fazla Macar turist geliyor. Ortak kültür turizmde çok etkili. Bütün Avrupa’da bu kadar antik dönem kültür mirası da yok. Macarlar burada yerinde görüyor.” diye konuştu.

Matis, iki toplumun yüzlerce yıllık ortak geçmişe ve benzer kültürel ögelere sahip olduğunu söyledi.

Macaristan’da özellikle Osmanlı izlerini taşıyan çok sayıda bölgenin olduğunu kaydeden Matis şöyle devam etti:

“Türkleri de Macaristan’a bekliyoruz. Bir haftalık tur programları için çalışmalar yapıyoruz. Özellikle Macaristan’ın güneyinde Osmanlı İmparatorluğu’nun çok fazla izi var. Kanuni Sultan Süleyman’ın vefat ettiği yerdeki türbesini bulduk. Çok önemli bir proje yapılacak orada. Eski Avrupa Kültür Başkenti şehri olan Pecs’in ana meydanında Gazi Kasım Paşa Camisi var. Ortak değerimiz olarak orada kalmaya devam ediyor. Ortak çalışmalar yapmaya devam ediyoruz.”

“Macaristan’ı, Avrupa Birliği pazarına giriş olarak görün”
Büyükelçi Matis, iki ülke arasındaki ortak noktaların ticari hayata da yansıması gerektiğini söyledi.

Göreve geldiği günden bu yana ticari ilişkileri artırmak için birçok şehri gezdiğini anlatan Matis, “Macaristan’ı Türkiye’de daha fazla tanıtmak gerekiyor. Türkler genel olarak Macaristan’ı seviyor. Ama Budapeşte’nin dışında fazla bir yer bilinmiyor. Macaristan’daki ekonomi ve yatırımcı durumu hakkında fazla bir bilgi yok. Ben 9 aydır Büyükelçi olarak görev yapıyorum. Ankara ve İstanbul dışında yaklaşık 15 tanıtım toplantısı yaptık.” ifadelerini kullandı.

Macaristan’ın Türk yatırımcılar için stratejik bir konumda olduğuna dikkati çeken Matis, şunları kaydetti:

“Son zamanlarda Avrupa’da yatırımcılar için en iyi fırsatı biz sunuyoruz. Düşük vergiler ve ucuz iş gücü avantajımız önemli. Macar piyasasını 10 milyon kişilik bir piyasa olarak görmeyin, Avrupa Birliği pazarına giriş olarak görün. Schengen bölgesi bizden başlıyor. Ürünlerinizi buradan Avrupa Birliği’ne kolaylıkla satabilirsiniz. Ayrıca Ukrayna ve Balkanlar’la da buradan kolaylıkla ulaşabilirsiniz. İş insanları için birçok fırsat sunuyoruz. Bu yüzden Macaristan’da çok fazla Türk iş insanı ve yatırımcı var. Yatırımlar devam ediyor ve biz de önem veriyoruz.”

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Kasım’da yapacağı ziyaret için çalışıyoruz”
Matis, “Macaristan ve Türkiye arasında karşılıklı sempati var. Bu uzun yıllardır böyle.” diyerek, siyasi alanda da bunun doğrudan yansımaları olduğunun altını çizdi.

Liderler ve üst düzey yöneticiler arasında çok sık görüşmeler olduğunu anımsatan Matis, “Siyasi anlamda da çok sıkı bir iş birliği var. Bu sene Dışişleri Bakanlarımız 4 defa görüştü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımızla Türk Konseyi toplantısında şahsen görüştü. İki hafta sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nı tekrar Macaristan’a bekliyoruz. Geçen sene de gelmişti. Bu bizim stratejik ortak olduğumuzu ve iki ülkenin birbirine ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın 7 Kasım’da yapacağı ziyarete kadar olabilecek en çok mesafeyi katetmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Macaristan Büyükelçisi Matis, Türkiye’nin AB üyeliğine ve son dönemlerdeki gelişmelere ilişkin de “Macaristan olarak Türkiye’nin AB’ye giriş sürecini tamamen destekliyoruz. Bu desteği de her zaman vermeye hazırız. Türkiye AB’ye girmek istediği sürece desteğimiz devam edecek. Gündemde de çok önemli konular var. Macaristan yapabileceği kadar Türkiye’ye desteğe devam ediyor. Bu da ilişkiler açısından çok iyi.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Anadolu Ajansı – 22.10.2019

Macaristan Ankara Büyükelçisi TELE1’e konuştu: Türkiye ile yapacak çok işimiz var

Macar Milli bayramı nedeniyle dün Macar Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte TELE1’e konuşan Macaristan’ın yeni Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Türk ve Macar benzerliklerine göndermede bulunarak ”Bana sordukları genel soru ‘Macarlar Türk mü?’ Benim de genel de cevabım ‘Hayır, Türkler Macar’ bu tabi işin şakası” dedi. Matis, Türk-Macar ilişkilerine değindi ve “Yapacak çok işimiz var” diye ekledi.


Macar Milli Bayramı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuşan Macaristan Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Türkiye ile ikili ilişkileri, Türk-Macar dostluğunu TELE1’den Alp Yanardağ’a değerlendirdi.

‘DİLLERİMİZ BİRBİRİNE BENZİYOR’

Macaristan ve Türkiye’nin özellikle son zamanlarda kurduğu ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz ve sıkça dile getirilen Türkler ve Macarların ‘akraba’ olduğu fikri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sovyetler’den ayrıldıktan sonra Macar Tarihçilerinin yaptığı araştırmalara değinen Matis, “Türklerle ya da Finlerle olan akrabalığımız olduğuna yönelik iki ayrı görüş var. Ben tarihçi değilim bu yüzden şu veya şudur diyemiyorum. Ama muhtemelen her ikisi de biraz doğru” ifadelerini kullandı. Macarca ve Türkçenin arasındaki benzerliklere de değinen Matis, “Macarca ve Türkçe arasında dil yapısı birbirine çok benziyor. Başka hiçbir yerde böyle bir benzerlik yok. Bir Macar için Türkçeyi öğrenmek bir Türk için Macarcayı öğrenmek zor değil” değerlendirmesinde bulundu.

‘HEM TÜRKİYE HEM TÜRK DEVLETLERİNİN TANINIRLIĞI ARTIYOR’

Macaristan’a açılan Türk Konseyi İrtibat Ofisine ’de değinen Matis “Bu ofisle birlikte Macaristan’da ve Avrupa’da Türkiye’nin hem de diğer Türk devletlerinin daha da fazla tanınmasının yolu açıldı” dedi.

Kültür, eğitim, ekonomi ve siyasal alanda ikili ilişkilerin arttığına değinen Matis, “Son zamanlarda ikili ilişkilerimiz arttı. Önümüzdeki ay başında 4.Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi düzenleyeceğiz. Bunlar ikili ilişkilerin aslında çok güzel örnekleri” diye konuştu.

‘TÜRK KONSEYİNDE ÜSTLENDİĞİMİZ ÖNEMLİ BİR ROL VAR’

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Türk Konseyi Zirvesi’ne de değinen Matis. “Türk Keneşi’nde bizim üstlendiğimiz önemli bir rol var, çünkü biz gözlemci üyesi olduk Türk Keneşi’nin ve bu çok değerli, Avrupa Birliği’nin üye bir ülkesi Türk Keneşi’nde gözlemci üye olarak yer alacak” ifadelerini kullandı. ‘Türk Keneşi’nin Budapeşte’de bir ofisini de açtık ve Türk Devletlerini Macaristan’a da davet ettik’ diyen Mattis, Türk Konseyi’nin Macaristan’da gerçekleşecek çalışmalarının önemine değindi.

‘İLİŞKİLERİMİZ SADECE SİYASİ DEĞİL’

Türkiye ve Macaristan’ın gelişmekte olan ticari ilişkileri hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?

Türkiye ve Macaristan arasında ikili ilişkilerin sadece siyasi olmadığına da değinen Matis Türk ve Macar hükumetinin eğitim konusunda da iş birliği halinde olduğunu belirterek, “Erasmus dışında Macaristan her sene 150 kişilik bir öğrenci kontenjan veriyor. Bu kontenjana giren Türk yüksek öğretim öğrencilerine tam burs veriyoruz” dedi. Türkiye ve Macaristan arasındaki ikili ilişkilerin daha da artacağını belirten Matis, “İkili ilişkilerimizde problem yok ama yapacak çok işimiz var” diye konuştu.

‘EKONOMİK İLİŞKİLERİMİZ DE VAR’

Ekonomik çalışmalarda da Türkiye ve Macaristan’ın ikili ilişkilerde yeni bir sisteme yaratmak istediklerini belirten Matis, “Türkiye Macaristan’da bir Banka açıyorsa. Hem Türkiyeli kurucular hem Macaristanlı kurucular ilgi görecekler 82-83 milyon nüfuslu bir ülke 10 milyon nüfuslu ülkeden daha güçlüdür. Hem Afrika’da hem diğer 3. Bölge ülkelerinde ortaklaşa çalışmalarımız var” ifadelerini kullandı.

Kaynak: TELE1 – 22.10.2019

Türkiye Macar ilişkilerinde Gül Baba faktörü

Türkiye ile Macaristan arasındaki ticaret hacmi dört yılda 1,5 milyar dolardan 3,6 milyar dolara ulaşmış. Yine dört yılda Türk yatırımcıların bu ülkeye yatırımları 80 milyon eurodan 1 milyar euroya ulaşmış.


Türk yatırımından söz ederken, Türk-Macar İş Konseyi Başkanı, Polat Holding’in Başkanı Adnan Polat’ın Ege Seramik’in Avrupa lojistik merkezi olarak 30 yıl öncesi keşfettiği Macaristan’daki yatırımlarını ilk sırada saymak gerek.

Adnan Polat’ın davetiyle geldiğimiz Budapeşte’deki akşam yemeğinde masanın etrafında Polat’ın yanı sıra Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Ahmet Akif Oktay, Polat Macaristan’ın genel müdürü Murat Aysan, Macaristan İhracatı Teşvik Ajansı HEPA’nın başındaki, İstanbul eski Macaristan Konsolosu Balazs Hendrich var.

Sonradan aramıza Macaristan Dışişleri Bakanı Yardımcısı, 32 yaşındaki Magyar Levente katılıyor.

Bu arada bir parantez açayım.

Macaristan’da soyadı önce söyleniyor.

Dolayısıyla genç bakan yardımcısının adı Levente.

BUDAPEŞTE’YE GÜNDE BEŞ UÇAK

İsimlerini saydığım kişilerin hepsi konuşmalarında giderek gelişmekte olan Türkiye-Macaristan ilişkilerine değiniyor.

Dört, beş yıl önce haftada üç kez olan İstanbul-Budapeşte uçuşları bugün günde beş sefere ulaşmış.

Kuşkusuz bunun nedeni iş ve turizm hacminin artmış olması.

Büyükelçi Oktay, Türkiye’nin önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin hızlanacağı müjdesini verirken, en büyük destekçisinin Macaristan olacağını söylüyor.

Tam bu noktada eski bir dış haberci olarak ikinci bir parantez açıyorum.

2015 yılından itibaren Suriyeli mültecilere karşı ülkenin güneyinde 200 kilometrelik bir duvar çeken, mülteci karşıtı söylemleriyle bilinen popülist politikacı Victor Orban’ın Brüksel ile ilişkileri oldukça limoni.

TUNA KIYISINA 60 MİLYON EUROLUK YATIRIM

Budapeşte gezisinde, Polat Holding’in Tuna kıyısında 60 milyon euroluk bir yatırımla “Duna Pearl” adında bir projeye başladığını öğrendik.

200 daire, bir otel ve dükka^nlardan oluşan projenin inşaatına Macaristan’daki 13 Ekim yerel seçimlerinden sonra başlanacak.

Proje çevreyle uyumlu bir şekilde Macar mimarlar tarafından tasarlanmış.

İstanbul’da yapılan ilk proje Budapeşte’nin “şef mimarı” tarafından fazla Akdenizli olduğu gerekçesiyle reddedilmiş.

Ne mutlu Budapeşte’ye ki, şehrin mimari bütünlüğünü korumak isteyen bir “şef mimara” sahip.

Sanırım eski Doğu Bloku’nda yaygın olan “şef mimarlık” sayesinde Budapeşte, neo gotik, neo klasik gibi değişik üsluplara rağmen bir uyum yakalamayı başarmış.

Mimarisi yamalı bohçayı andıran İstanbul’un aksine.

Polat Holding’in yatırımlarına dönersem, Budapeşte’nin finans merkezi olarak bilinen bölgede ise 250 milyon euroluk, 7 iş hanı, 3 bin dairelik ikinci bir projeye hazırlanıyor.

Bu arada Polat bu ülkede gayrimenkul yatırımlarının yanı sıra bu ülkeye yenilenebilir enerji yatırımları da söz konusu.

Şimdi geliyoruz ziyaretin esas amacına.

Bu topraklarda 160 yıl kalan Osmanlı’nın geride bıraktığı 600’e yakın eser arasında yer alan Gül Baba Türbesi.

BEKTAŞİ DERVİŞİ GÜL BABA

Polat’ın aktardığına göre, saygın bir Bektaşi dervişi olan Gül Baba 2. Beyazıt döneminde şimdiki Galatasaray Lisesi’nin olduğu yerde bir gül bahçesinin sahibi.

Kavuğunda bahçesinden kırmızı ve sarı güller taşıyan Gül Baba iddialara göre, 2. Beyazıt’tan gül bahçesinin olduğu yere bir eğitim kurumu yapılmasını talep etmiş.

Galatasaray Lisesi tam bu noktaya yapılan eğitim kurumunun devamı.

Galatasaray renklerini de Gül Baba’nın kavuğundaki kırmızı ve sarı güllerden almış yine iddialara göre.

1541 yılında Osmanlı ordusu ile Budin’e gelen Gül Baba burada vefat etmiş.

Kanuni Sultan Süleyman, Halifeliği sırasında Gül Baba’yı şehrin koruyucusu ilan etmiş.

Gül Baba Türbesi, 1543-1548 yılları arasında 3. Budin Beylerbeyi olan Yahya Paşazade Mehmet Paşa tarafından inşa edilmiş.

Gül Baba Vakfı’nın başında olan Adnan Polat 30 yıl önce ilk kez gördüğü türbenin, 1914 yılında Macar ulusal anıt eseri ilan edilmesine rağmen kötü durumda olduğunu belirtiyor.

Demirel döneminde restorasyonu yapılan Gül Baba Türbesi ve çevresi en son Türkiye ve Macaristan’ın işbirliği ve finansmanıyla yeniden tasarlanmış ve restore edilmiş.

Yaklaşık bir yıl önce ziyarete açılan kompleks, özene bezene düzenlenmiş ve Osmanlı’nın bu topraklardaki varlığı hakkında bilgi veren küçük bir müzeye, bir kafeye, hediyelik eşya dükka^nına sahip.

Açıldığından bu yana 100 bin kişinin ziyaret ettiği Gül Baba Türbesi’ne gelen Hıristiyanlar dilekleri için mum yakıyormuş.

Aynen Efes’teki Meryem Ana Kilisesi’nin ziyaret eden Müslümanların mum yaktıkları gibi.

Gül Baba Vakfı, Macaristan’daki Osmanlı eserlerini onaracak, bu topraklardaki Macar varlığına sahip çıkacak.

Osmanlı’nın ilklerine imza atmış kişiler arasında çok sayıda Macar var.

Osmanlı’nın ilk matbaasını kuran İbrahim Müteferrika, 1874’te modern itfaiye teşkilatının kurucusu Kont Secini gibi.

Kaynak: Hürriyet – 06.10.2019

“Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkiler mükemmel”

Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Ahmet Akif Oktay, Türkiye ile Macaristan arasındaki ilişkilerin her alanda mükemmel olduğunu söyledi.


Büyükelçi Oktay, Macaristan’daki Osmanlı eserleri arasında yer alan Gül Baba Türbesi’nde düzenlenen ”Rakoczi’den Günümüze Macar Göçü ve Uluslararası İlişkiler” adlı konferansta konuştu.

Geçen yıl Türk-Macar diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 95’inci yıl dönümünün kutlandığını aktaran Oktay, Türk ve Macar halklarının tarihi bağlarının kökenine inmek için, geçmiş bin yılı aşan bir perspektifle bakılması gerektiğini ifade etti.

Oktay, Macaristan Prensi II. Ferenc Rakoczi’nin 1720-1735 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğunun misafiri olduğunu hatırlattı.

Türkler ve Macarların 150 yıl birlikte yaşadığını, Macaristan’daki Osmanlı döneminin ardından ise Osmanlı topraklarının birçok Macar mülteci için güvenli bir liman haline geldiğini anlatan Oktay, “Bunların en tanınmışları kuşkusuz hatıraları anıt ve müzelerle her iki ülkede de canlı tutulan İmre Thököly, Ferenc Rakoczi ve Lajos Kossuth. Vatanları uğruna büyük fedakarlıkta bulunan ve seçkin birer komutan ve devlet adamı olarak kendilerine Macarların yanı sıra Türkler de derin bir saygı besliyor.” diye konuştu.

Oktay, Türklerin akrabaları olarak gördükleri Macarlara kapılarını sadece 18’inci ve 19’uncu yüzyıllarda değil sonrasında da hep açık tuttuğuna işaret ederek, “1944 yılında Budapeşte Nazi Almanyası tarafından işgal edildiğinde hayatı tehlikeye giren Başbakan Miklos Kallay’ın 8 ay süreyle Türk Büyükelçiliğinde himaye edilmesi, keza 1956 Macar devrimi sırasında yüzlerce Macar mültecinin Türkiye’ye kabul edilmesi gibi gelişmeler bu durumun nispeten az bilinen örnekleridir.” ifadelerini kullandı.

Türk ve Macar hükümetlerinin ikili ilişkilere büyük önem verdiğini belirten Oktay, iki ülke arasındaki ticaret hacminin istikrarlı bir şekilde büyüdüğünü vurguladı.

Oktay, Macaristan’daki Türk yatırımlarının son dönemde belirgin bir şekilde artmaya başladığını ve karşılıklı turizm rakamlarında da canlanma görüldüğünü kaydederek, “Türkiye ve Macaristan arasındaki ilişkiler bugün her alanda mükemmel.” değerlendirmesinde bulundu.

İkili ziyaretlerin de son dönemde ivme kazandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın restorasyonu tamamlanan Gül Baba Türbesi’nin açılışı için geçen yıl Macaristan’ı ziyaret ettiğini de hatırlatan Büyükelçi Oktay, Erdoğan’ın kasım ayında, Macaristan-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi (YDSK) toplantısına katılmak için Budapeşte’ye geleceğini söyledi.

Programa, Gül Baba Vakfı Genel Müdürü İstvan Szalai, Macaristan Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.

– Osmanlı’ya sığındı

Macaristan Prensi II. Ferenc Rakoczi, Macaristan’ı işgal eden Avusturya’ya karşı yürüttüğü Macar ayaklanmasının lideri oldu.

Başarısız olmasının ardından Osmanlı İmparatorluğuna sığınan Rakoczi, 1720-1735 yılları arasında Tekirdağ’da yaşadı.

Macar hükümeti, Rakoczi’nin Tekirdağ’da yaşadığı 3 katlı evi 1931’de satın alarak müzeye dönüştürdü.

Barbaros Caddesi’ndeki müze evi, her yıl çok sayıda Macar ziyaret ediyor.

Kaynak: AA – 26.09.2019

Macaristan’da Gül Baba Festivali

Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Tamas Menczer, Gül Baba Türbesi’nde düzenlenen festivalin hedefinin Türk halkını ve iki kültür arasındaki benzerlikleri tanıtmak olduğunu belirterek, “Türk ve Macar tarihi birçok dönemde birbiriyle kesişti.” dedi.


Menczer, Macaristan’daki Osmanlı eserleri arasında yer alan Gül Baba Türbesi’nde düzenlenen ve 3 gün sürecek olan Gül Baba Kültür Festivali’nin açılışında konuştu.

Kültürel değerlerin korundukça gelecekte daha güçlü olunacağına işaret eden Menczer, ”Gül Baba Türbesi’nde düzenlenen bu festivalin hedefi, Türk halkını ve iki kültür arasındaki benzerlikleri tanıtmak. Türk ve Macar tarihi, birçok dönemde birbiriyle kesişti.” ifadesini kullandı.

Menczer, Kütahya’daki Macaristan milli kahramanı Lajos Kossuth ve dünyaca ünlü Macar besteci Bela Bartok’un Osmaniye’deki müzelerinin Türkiye tarafından korunduğunu vurguladı.

Menczer, Gül Baba Vakfı’nın bir yılda 60’a yakın program düzenlediğini de anımsattı.

Gül Baba Vakfı Genel Müdürü İstvan Szalai, konuşmasında, Gül Baba Türbesi’nin restorasyon sonrası geçen yıl kasımda açıldığını hatırlatarak, bugüne kadar 32 binden fazla kişinin ziyaret ettiği bilgisini paylaştı.

Festival süresince, Türk ve Macar kültürü temsilcilerinin yer alacağını belirten Szalai, etkinlikte konserler, bilimsel sunumlar ve sergiler düzenleneceğini sözlerine ekledi.

– Gül Baba

Gül Baba, 2 Eylül 1541’de Kanuni Sultan Süleyman’ın Budin seferi sırasında vefat etti. Tarihi kayıtlara göre, Kanuni Sultan Süleyman, Gül Baba’nın cenaze namazına bizzat katıldı.

Gül Baba Türbesi 1543-1548 döneminde 3. Budin Beylerbeyi olan Yahya Paşazade Mehmet Paşa tarafından yaptırıldı.

Türk-Macar dostluğunun sembolü kabul edilen “Budin’in manevi bekçisi” Gül Baba Türbesi, başkent Budapeşte’de Gül Tepesi (Rozsadomb) olarak bilinen bölgede yer alıyor.

Kaynak: Timeturk – 20.09.2019

Türk Keneşi Macaristan’da ofis açıyor

Türk Keneşi tanıtım ofisi Budapeşte’de açılacak.


Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin (Türk Keneşi-Türk Konseyi) tanıtım ofisi hizmete girecek.

Başkent Budapeşte’de düzenlenecek açılış programına, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Çingiz Aydarbekov, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Mammadyarov, Kazakistan Dışişleri Bakanı Birinci Yardımcısı Muhtar Tleuberdi ve Türk Keneşi Genel Sekreteri Bağdat Amreyev katılacak.

Ayrıca, ziyaret kapsamında Bakan Çavuşoğlu ve diğer bakanlar Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından kabul edilecek.

Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise ”2014 yılında Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesine, 2018 yılında ise Türk Konseyine ve Türk Akademisine gözlemci üye olan Macaristan ile Türk Konseyi arasındaki iş birliği bahse konu ofisin açılmasıyla kurumsal bir düzeyde gelişmeye devam edecektir.” ifadeleri yer aldı.

Kaynak: AA – 18.09.2019