İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk Macar Dostluk Derneği

Zamanda yolculuk: Eski ve yeni fotoğraflarda en iyi Macar halk kıyafetlerini keşfedelim!

İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde, yaşamımızı ve geleneklerimizi canlı tutmak artık bir ihtiyaç oldu. Hadi gelin Macar halk kıyafetlerinin inceliklerini keşfederken zaman içinde bir yolculuğa katılın!

Geleneksel halk folkloruna sahip başlıca coğrafi bölgeler arasında Transdanubia diğer bir deyişle Tuna ötesi, dağlık bölgeler, Büyük Macar Ovası ve Transilvanya diğer bir deyişle Erdel bulunmaktadır.

Tüm Galga boyunca, Kalotaszeg’te, Kalocsa’da, Lóc’ta, Matyó’da, Hosszúhetény’de, Hollókő’da, Kazár’da, Ormánság’da, Sárköz’de, Sekelistan’da, Torockó’da ve son olarak Püspökbogád’da kendine özgü stillere sahip belirli yerel yerleşimler bulunur.

Bu yerleşim yerlerinin her birinde popüler olan çeşitli stiller, doğası gereği kendine özgü ve inanılmaz derecede çeşitlidir. İşte en popüler bölgelerden birkaç heyecan verici resim:

Sárköz

Sárköz’ün coğrafi ve etnografik bölgesi, güney Macaristan’da Tolna eyaletinde bulunmaktadır. 

Matyó

Matyó stili, Büyük Macar Ovası’nın (Alföld) kuzeyindeki Borsod-Abaúj-Zemplén eyaletinde bulunan Mezőkövesd şehrinden gelmektedir.

Hollókő

Hollókő, Macaristan’ın kuzeyinde bulunan Nógrád eyaletinde yer almaktadır.

Kalocsa

Kalocsa, Bács-Kiskun eyaletinde, Tuna nehrinin kenarında ve güney Macaristan’daki Szekszárd kenti yakınlarındaki bulunan bir yerleşim yeridir.

Şimdi Transilvanya’ya doğru gidelim ve Szék, Kalotaszeg, Torockó, Sekelistan, Csángó yerleşim yerlerine bir göz atalım.

Szék

Kalotaszeg

Torockó

Sekelistan

Csángó

Bu canlı renkler ve desenler ruhu canlandırıyor. Bu gelenekler bizim geçmişle bağımızın devam etmesini sağlıyor. Geleneklerimizi yaşatmak, geçmişi günümüze ve geleneklerimizi gelecek kuşaklara miras bırakmak bize düşen en önemli görevlerden biridir.

Kaynak: Daily News Hungary sitesinden alınmıştır. 

Çeviren: Hungarolog Onur Şahin

Türk-Macar Dostluk Derneği Halk Sağlığını da düşünür: Koronavirüs- Karantinada duygusal sorunlar ile nasıl başa çıkılır?

Avrupa’da koronavirüs salgınının ani çıkışı hepimiz için stresli olabilir, ancak bazı insanlar bu durumun zararlı etkilerini diğerlerinden daha fazla hisseder. Salgın, Macaristan’da başladığından beri stres ve depresyonla başa çıkıyorum ve bu salgını durdurmak için evde kalmak zorundayız. Bu nedenle, bu zihinsel sorunlarla nasıl başa çıkılacağı hakkında bazı yararlı tavsiyeleri paylaşmam gerektiğini hissettim.

Budapeşte Corvinus Üniversitesi, salgın döneminde duygusal sorunlarla başa çıkmak için bazı yararlı stratejiler belirledi. Kişisel düşüncelerin yanı sıra bazı diğer noktaları da paylaşmak istiyorum. Herkes stresli durumlara farklı tepki gösterir. Salgına nasıl tepki vereceğiniz, geçmişinize, sizi diğer insanlardan farklı kılan şeylere ve yaşadığınız topluluğa bağlı olabilir. Seçiminiz ya da pek fazla seçeneğinin olmaması da mevcut zihinsel durumunuzu etkileyebilir.

Bu dönemdeki yaygın stres kaynakları arasında anlamlı faaliyetlerde azalma, duyusal uyaranlar ve sosyal katılım; çalışamamaktan kaynaklanan mali sıkıntı, spor salonuna gitmek veya dini hizmetlere katılmak gibi tipik baş etme stratejilerine erişim eksikliğidir.

Bazılarımız endişe, depresyon, stres, korku, can sıkıntısı, öfke, hayal kırıklığı ve sinirlilik hissedebiliriz. Günlük hayatımızın önemli bir parçasını oluşturan birçok genel olgu kısa sürede ortadan kayboldu: arkadaşlarımızla ve sevdiklerimizle buluşmak, okula gitmek, iş, barlar, sinema, tiyatro, hatta günlük bir bakkal alışverişi bile bugün farklı bir hal aldı. Bedenlerimizin ve zihinlerimizin sorunlara neden olabilecek bu duruma uyum sağlaması gerekir.

Bu sorunlarla nasıl başa çıkabilir, stresi azaltabilir ve dengeyi nasıl koruyabiliriz?

 

Haberleri takip edin ancak buna zamansal bir sınırlama getirin

Dünyada ve kendi ülkenizde neler olduğu hakkında kendinizi güncel tutmak önemlidir, ancak bu haber sitelerini her gün saatlerce ziyaret etmeyiniz. Bazı haberleri yarım saat veya daha kısa bir süre boyunca okumaya çalışın ve bundan sonra açtığınız sayfaları kapatın. Medya ile etkileşim halinde kalmanızı sınırlayın ama neler olup bittiğinden de haberdar olun. Kaygı ve endişeyi artırma eğiliminde olduğu için haberleri 7/24 izlemekten veya dinlemekten kaçının.

Günlük Rutin

Günlük rutinimiz, izolasyon ve karantinaya rağmen bir düzen ve amaç duygusunun korunmasına yardımcı olabilir. Uzaktan yürütülmesi gerekse bile, iş, egzersiz veya öğrenme gibi düzenli günlük aktiviteleri günlük rutininize dahil etmeye çalışın. Bu durum, büyük bir sevinç ve rahatlama kaynağı olan yeni eğlenceleri denemek veya daha önce zamanınız olmadığı için ertelediğiniz hobileri yapmak için bir fırsat olabilir.

Başkalarıyla sanal olarak bağlantıda kalın

Günümüzde, internet ve sosyal medya dünyasında, gerekli cihazlara sahip olduğunuz takdirde dünyanın her yerindeki herkesle iletişim halinde olmak mümkündür. Messenger, Skype, Microsoft Teams, Instagram ve daha birçok sosyal medya platformu sayesinde arkadaşlarımız ve sevdiklerimizle birlikte eğlenceli zaman geçiriyoruz. Koronavirüs hakkında çok fazla konuşmak yerine hepimizi güldüren ve dünyadaki tüm bu olumsuz durumu birkaç saat boyunca unutmamızı sağlayan başka konuları konuşmak tavsiye ediliyor.

Öte yandan, sizinle aynı durumda olan ve size paylaşım, yardım ve eğlence gibi olumlu şeyler sağlayabilen aile üyelerinizi unutmayın.

Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürün
Yeterince uyuyun, sağlıklı beslenin ve fiziksel kapasiteniz yettiği miktarda evinizde egzersiz yapın. İzolasyon ve karantina stresleriyle başa çıkmak için alkol veya uyuşturucu kullanmaktan kaçının.

Stresi yönetmek ve pozitif kalmak için psikolojik stratejileri kullanın

Endişelerinizi gözden geçirin ve gerçek endişe ile başa çıkma yeteneğinizi değerlendirirken gerçekçi olmayı hedefleyin. Olayları felaketleştirmemeye çalışın; bunun yerine, neler yapabileceğinize odaklanın ve değiştiremeyeceğiniz şeyleri kabul edin. Bunu yapmanın en iyi yolu günlük olarak bunlarla ilgili notlar tutmaktır.

Ayrıca akıllı telefonunuza uygulamalar indirmeyi veya dikkat ve rahatlama egzersizleri sunan internet sitelerini ziyaret etmeyi de deneyebilirsiniz.

Stresli durumlarla başa çıkmanıza yardımcı olan kaynaklarınızın bir listesini oluşturun. Bu sizin bir özelliğiniz, değeriniz, favori aktiviteleriniz ya da sizi mutlu eden küçük bir şey bile olabilir.

Son olarak, şu duruma odaklanın: Evde kalan herkes sizin gibi aynı sorunlara sahip olabilir. Yalnız değilsin ve hepiniz virüsü birlikte durdurmaya yardımcı oluyorsunuz. Şimdi yapabileceğiniz tek ama en etkili şey bu.

Çeviren: Hungarolog Onur ŞAHİN

Kaynak: Daily News Hungary, Budapeşte Corvinus Üniversitesi

Öncesi ve Sonrasında Birinci Dünya Savaşı’ndaki Osmanlı-Avusturya-Macaristan İttifakı’na İlişkin Yeni Makaleler Yayımlandı

Birinci Dünya Savaşı’na müttefik olarak giren Osmanlı Devleti ile Avusturya-Macaristan arasındaki ilişkilere ışık tutacak nitelikte dört yeni makale yayımlandı.

Başkanımız Tosun Saral’ın, Çanakkale Cephesi’nde çarpışan Mustafa Kemal Atatürk’ün bilinen ilk portresinin çizim hikayesini anlattığı makalesi Düşünce ve Tarih isimli mecmuada yayımlandı. Bu portreyi Macar ressam Wilhelm (Vilmos) Viktor Krausz çizmiştir. Okumak için tıklayınız.

Bu alandaki çalışmalarıyla tanınan Sacit Kutlu ve Dr. Bilge Karbi’nin Osmanlı subaylarına ilişkin Avusturyalıların istihbarat raporlarına ilişkin makalesi sitemizin makaleler kısmına eklenmiştir. Okumak için tıklayınız.

Karbi’nin 2019 sonunda yayınlanan başka bir makalesi de Avusturya-Macaristan’ın Osmanlı topraklarındaki en yetkili iki ismi Sefir Pallavicini ve Askerî Ataşe Pomiankowski’nin Enver Paşa hakkındaki izlenimleri üzerinedir ve Ankara Üniversitesi DTCF Osmanlı Araştırmaları Merkezi’nin OTAM isimli mecmuasında yayınlanmıştır. Okumak için tıklayınız.

Geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara’da düzenlenen 19 Mayıs’ın 100. Yıldönümünde Atatürk ve Türk İstiklâli Uluslararası Sempozyumu isimli bilimsel etkinliğe Macar bilim adamları da katılmışlardır. Bunlardan Macar İlimler Akademisi’nden Dr. Csaba Katona, Trianon Antlaşması’nın imzalanmasına giden süreci anlatan İngilizce bir konuşma yapmıştır. Tarihçi-Türkolog Dr. Péter Kövecsi-Olah ise, Savaş sonrası Türk ve Macar uluslarının inşa sürecini karşılaştırdığı bir tebliğ sunmuştur. Okumak için tıklayınız.

Aynı sempozyuma katılan Yönetim Kurulu Üyemiz Dr. Emre Saral, Mondros Mütarekesi sonrasında Avusturya-Macaristan askerlerinin Osmanlı cephelerinden geri çekilmelerine ilişkin bir bildiri sunmuştur. Bu bildirinin tam metni de sitemizin makaleler kısmına eklenmiştir. Okumak için tıklayınız.

Yönetim Kurulu Üyemiz Emre Saral TRT Radyo 1’in Konuğu Oldu

Dernek Yönetim Kurulu Üyemiz Dr. Emre Saral, TRT Radyo 1’de her Cuma saat 16.05’te canlı olarak yayınlanan Tarih Yolculuğu programına konuk oldu. Ömer Polat’ın yapımcılığı ve Ceyhan Vuran’ın sunumuyla hazırlanan programda Saral, Macarların kökeni, Osmanlı-Türk-Macar ilişkileri ve 20. yüzyılda Macaristan tarihi üzerine yöneltilen sorulara detaylıca cevap vererek kamuoyunu aydınlatmaya çalışmıştır. Programın tamamını aşağıda dinleyebilirsiniz.