İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Şu ayda yayınlananlar: Şubat 2014

“Tuna’nın Taşıdığı Dostluk Mesajı, Karadeniz’den Geçerek İstanbul İle Buluşmaktadır”

gul-macaristan-1

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader ve eşi Anita Herczegh tarafından onurlarına verilen resmî akşam yemeğine katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, yaptığı konuşmada, “Güçlü dostluk bağlarına sahip olduğumuz Macaristan ve Macar halkının gönlümüzde müstesna bir yeri var. Bu hissiyat şüphesiz karşılıklıdır. Türkler ve Macarlar, yoğun bir tarihî etkileşimden, dostluk ve iş birliği çıkartmayı başarabilen milletlerdir” dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada, Merkezî Avrupa’nın köklü ülkesi, dost ve müttefik Macaristan’da bulunmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Cumhurbaşkanı Gül, “Güçlü dostluk bağlarına sahip olduğumuz Macaristan ve Macar halkının, gönlümüzde müstesna bir yeri bulunmaktadır. Bu hissiyat şüphesiz karşılıklıdır. Türkler ve Macarlar, yoğun bir tarihî etkileşimden, dostluk ve iş birliği çıkartmayı başarabilen milletlerdir” dedi.

“İSTANBUL VE BUDAPEŞTE, GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ BUGÜN DE KADİM VE DOST ŞEHİRLERDİR”

İstanbul ve Budapeşte’nin, geçmişte olduğu gibi, bugün de kadim ve dost şehirler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti: “Zira, Tuna’nın gürül gürül çağlayan sularının taşıdığı dostluk mesajı, Karadeniz’den geçerek Boğaz’ın serin sularında İstanbul’la buluşmaktadır. Bu dostluk sayesindedir ki, Türk halkı, en sıkıntılı zamanlarında İmre Tökeli, Ferenz Rakoçi ve Koşut Layoş gibi simaları ülkemizde misafir etmiştir. Macaristan tarihine altın harflerle kazınan bu isimler, iki ülkenin de ortak değerleri ve kahramanlarıdır. Bu dostluk sayesindedir ki, Macaristan’dan gelen İbrahim Müteferrika, 1727’de İstanbul’da ilk matbaayı kurmuştur. Aynı şekilde Macar Seçenyi Paşa, Türk itfaiyeciliğinin öncülüğünü yapmıştır. Bu dostluk sayesindedir ki, 17. yüzyıl Osmanlı tarihinin en önemli eserlerinden olan Tarih-i Peçevi’de, Peç şehrinde doğan İbrahim Efendi’nin kaleminden Macar kaynaklarının izlerine rastlanmaktadır. Bu dostluk sayesindedir ki, Macaristan Parlamentosu 1922 yılında Türk halkının bağımsızlık zaferini ilk kutlayanlar arasında yer almıştır. Yine bu dostluk sayesindedir ki, Macar dostlarımız, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün toprağa verildiği gün tüm kurumlarına ve evlerine siyah bayrak asmışlardır.”

Cumhurbaşkanı Gül, bu dostluk ve karşılıklı etkileşimin müşahhas izlerinin, bugün de kültürden sanata, bilimden edebiyata kadar birçok alanda etkisini hissettirdiğini belirterek, “Her şeyden evvel, Türkçe ve Macarca aynı dil ailesine mensuptur. Benzer gramer yapısı ile her iki dilde de bulunan ortak kelimeler, bu yakınlığın derecesini çarpıcı biçimde ortaya koymaktadır.” dedi.

İKİ ÜLKE ARASINDAKİ KÜLTÜREL ETKİLEŞİM

İki ülke halkları ve kültürleri arasındaki güçlü etkileşimin neticesi olarak, 1870’den bu yana Budapeşte’de dünyadaki ilk Türkoloji kürsülerinden birinin faaliyet gösterdiğini, benzer şekilde Türkiye’deki ilk Hungaroloji Kürsüsü’nün 1935 yılında Ankara Üniversitesi’nde açıldığını ve çalışmalarını kesintisiz sürdürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye-Macaristan ilişkilerini, çok taraflı platformlarda ve ikili düzeyde çok daha ileriye taşımanın ortak hedefleri olduğunu vurguladı.

TÜRKİYE-MACARİSTAN İLİŞKİLERİ STRATEJİK ORTAKLIK DÜZEYİNDE

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aralık ayından bu yana ilişkilerimizi stratejik ortaklık olarak tanımlıyoruz. Bugün Türkiye ve Macaristan, NATO’da zor zamanlarda birbirlerine destek olmaya söz vermiş iki dost ve müttefiktir. Evrensel ilke ve değerler temelinde küresel ve bölgesel barış, istikrar ve refaha katkı sağlamayı hedefleyen vizyonlarıyla BM, AB, AGİT ve Avrupa Konseyi gibi platformlarda güç birliği yapmaktadır. Bu noktada, Macaristan’ın AB üyeliğimize verdiği destek için bir kez daha teşekkür ediyorum. Gücüne güç katmak için üye olmak istediğimiz AB’ye katılım sürecimize kuvvetli ve görünür desteğinizin süreceğine güveniyoruz. Avrupa’yı ilgilendiren konularda, Orta Avrupa’daki önemli iş birliği platformlarından, Macaristan’ın Dönem Başkanlığını üstlendiği Vişegrad Grubu ile de ilişkilerimizi geliştirmek kararlılığındayız. Türkiye ile Vişegrad Grubu arasında kalıcı diyalog mekanizması kurulması için sarf ettiğiniz gayretleri takdirle karşılıyoruz. Ziyaretimin, dost ve müttefik ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin her alanda derinleştirilip pekiştirilmesine katkı sağlamasını temenni ediyorum. Bilhassa ekonomik ve ticari ilişkilerimizi, mükemmel seviyedeki siyasi ilişkilerimizle mütenasip bir düzeye çıkartmak kararlılığındayız. Ziyaretimde bana, dinamik Türk özel sektörünün değerli temsilcilerinin eşlik etmesi, ilişkilerimizin bu boyutuna verdiğimiz önemin müşahhas bir nişanesidir.”

“MACARİSTAN TARİHİ, AYNI ZAMANDA AVRUPA’NIN DA TARİHİDİR”

Cumhurbaşkanı Gül, Macaristan tarihinin, Avrupa’nın tarihi olduğunu kaydederek Avrupa kıtasının büyük dönüşümlere sahne olduğu tüm önemli zaman dilimlerinde Macaristan’ın gelişmelerin hep merkezinde yer aldığına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Gül, “Bu anlamda, Avrupa’daki son büyük dönüşüm dalgasında demokrasiyle buluşan Macaristan, bu yıl, komünist rejimin sona erişinin 25’inci, NATO’ya dâhil olmasının 15’inci ve AB üyesi oluşunun 10’uncu yıldönümünü kutlamaktadır. Bu anlamlı vesileyle, siz Macar dostlarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ADER: “TÜRKİYE’NİN KAYDETTİĞİ GELİŞMEYİ SAYGIYLA SELAMLIYORUZ”

Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader de konuşmasında, Türkiye’nin kaydettiği, birkaç 10 yıl önce tasavvur bile edilemeyen gelişmeyi saygıyla selamladıklarını söyledi. Türkiye’nin uluslararası ağırlığının ne kadar arttığını gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Ader, buna olduğu kadar Türk Devleti’nin bu itibarını sorumlulukla kullanmasına da sevindiklerini vurguladı. Macaristan’ın gelişme yolunda yatırımlara ihtiyacı olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Ader, bu konuda da Türk dostlarına güvendiklerini belirtti.

Yemeğin sonunda, Cumhurbaşkanı Gül ve Cumhurbaşkanı Ader huzurunda Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’ye Macaristan Dışişleri Bakanı Janos Martonyi tarafından Macaristan Cumhurbaşkanı adına Liyakat Nişanı tevcih edildi.

Kaynak: T.C. Cumhurbaşkanlığı

Millenaris Kitap Fuarı’nın bu yılki onur konuğu Türkiye

Macar Yayıncılar ve Kitapçilar Derneği’nin (Magyar Könyvkiadók és Könyvterjesztők Egyesülése) 24 – 29 Nisan 2014 tarihlerinde  tertiplediği  21. Budapeşte Millenáris Uluslararası Kitap Fuarı’nın, bu yılki  ”Onur Konuğu” Türkiye olacak.


Polonya, Çek Cumhuriyeti, İtalya, Fransa, Almanya, Rusya, İspanya, Avusturya, Kanada, Çin ve Romanya ile birlikte 25 ülkeden 100’den fazla yazar, şair ve dünyadan 400 kitapevinin katılacağı; geçtiğimiz yıl 60 binden fazla kişinin ziyaret ettiği ve Zentai Péter László’nun yönettiği 21. Budapeşte Millenáris Uluslararası Kitap Fuarı’na bu yıl geçen yıla göre daha çok ziyaretçi bekleniyor.

Türkçe’nin Yazı Dili Birikiminin Uluslararası Çevrelerde Tanıtılması İçin Budapeşte’deki Kitap Fuarı önemli

Şimdiye kadar birçok Türkçe eseri Macarcaya, Macarca yazılmış kitabı Türkçeye kazandırmış çevirmen, yazar, akademisyen ve bir dönem Ankara Üniversitesi’nde ders vermiş Tasnádi Edit ” Son yazmış olduğum ‘Türk-Macar İlişkileri Üzerine Seçme Yazılar’ kitabımı, başarıları ile övünç duyduğum, Macar ve Türk ilişkilerine ciddi katkı veren Macaristan Fahri Konsolosumuz Sayın Osman Şahbaz’a imzalayarak hediye etmekten büyük onur duyuyorum. Türk Macar Dostluk Derneğimizin yayına hazırladığı birçok kitabın basımında sponsor olmuş Sayın Şahbaz’a daha önce de yazdığım kitaplardan hediye etmiştim” dedi.

Tasnádi Edit  sözkonusu kitap fuarının Türk yazar ve yayınevleri için önemine vurgu yaparak, “Evvelki sene 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı bizim için çok başarılı geçmişti. Şimdi de Türkçenin yazı dili birikiminin uluslararası çevrelerde tanıtılması için Budapeşte’deki kitap fuarı önemli. Türkiye’deki dostlarımızı fuara bekliyoruz “çağrısında bulundu…

Her Yıl Artan Talep

Türk Macar İşadamları Derneği (TÜMİŞAD) Başkanı ve Macaristan Kayseri Fahri Konsolosu Osman Şahbaz da, sosyal sorumluluk gereği olarak kültür-sanat etkinliklerine destek vermeye devam edeceklerini dile getirerek sözkonusu fuarın Türkiye için önemini şöyle anlattı:  “Sayın Tasnádi Edit hanımın, Büyükelçi Prof.Dr. János Hóvári, Prof.Dr.Vásáry István ile daha önce kaleme almış olduğu ‘Tekirdağ Tarihinin Macar Yazarı Kelemen Mikes’  ve İzmit’te yaşamış, mezarı da İzmit’te olan  Kral Imre Thököly’nin eşi İlona  Zrínyi’nin anısına Prof.Dr. Várkonyi Ágnes’in yazdığı ‘İlona  Zrínyi: Avrupa’nın En Cesur Kadını” kitabı da Türk okuyucular ile buluşmuştu.  2013 yılı sonunda emekli olan  ceza hakimi Dr. Ujkéry Csaba’nın yazmış olduğu  ‘Aynadaki Hançer Zigetvar’ın Düşüşü’  romanı  Dr. Erdal Şalikoğlu  tarafından Türkçeye çevrildi. Her geçen gün ortak kültür hazinemiz zenginleşiyor. Daha önceki yıllarda   Budapeşte Kongre Merkezi’nde (Budapest Kongresszusi Központ)  gerçekleştirilen kitap fuarı her yıl artan  talep karşısında Budapeşte Millenáris’e taşındı. Geçen yıl Budapeşte’de İtalya onur konuğuydu.  Türkiye’nin de etkili, güçlü ve dikkat çeken  kitap pavyonu vardı. Edebi eserlerinin, kültürünün  tanıtımı açısından bu yıl Türkiye’nin  daha da etkin olacağı kanaatindeyim.  Kültür Bakanlığı’na bağlı  Türk Eserlerinin Dışa Açılışı (TEDA) biriminin çalışmaları bakımından Macaristan çok doğru, yerinde bir zemin ve platform oluşturuyor. Türk kültür, sanat ve edebiyatı ile ilgili eserlerin Türkçe dışındaki dillerde okuyucu ile yüz yüze gelmesinde 2005 yılında hayata geçirilen TEDA projesi yazar ve yayınevlerine büyük bir imkan sağlamış oluyor. Bu bağlamda Rönesans dönemi  Macar lirik şairi ve ozanı Bálint Balassi‘nin şu mısraları  bizlere ne kadar yakındır; ‘Gerekmez bu dünya sensüz,/ Artık sükûnet ver, /Ben seyrana gider iken.’  TÜMİŞAD olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da sosyal sorumluluk gereği olarak sanat ve  kültüre katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Kaynak: EKONOMİK DURUM – 10 Şubat 2014