Şu ayda yayınlananlar: Haziran 2016

Macar tarihinin en üzücü hadiselerinden biri olan Mohaç Meydan Muharebesi 26 Ağustos 1526 tarihinde cereyan etmiş ve Osmanlı ordusu iki saat içinde Macar ordusunu mağlup etmiştir. Bu muharebe Macaristan’da 150 sene sürecek Osmanli-Türk hâkimiyetinin kapısını açmıştır.

Macarların 1926 senesinde bu mağlubiyetin 400. Yildönümü münasebetiyle tertipledikleri anma etkinliğine katılan o dönemki Peşte sefirimiz Hüsrev (Gerede) Bey, törende tarihî Türk-Macar dostluğunu öven bir konuşma yapmıştır. Trianon Antlaşması’nın ardından kendini yalnız hisseden Macaristan’ın devlet başkanı Amiral Horthy de aynı törende o dönem kaybettikleri düşmanlarını öven bir nutuk irat ederek özetle şunları söylemiştir: “Bugün burada, bizim yanımızda, bundan 400 sene önce karşımızda düşmanımız olan milletin temsilcisi var; ama o gün yanımızda müttefik olanların hepsi şimdi karşımızda düşmanımız…” Tarihî Türk-Macar dostluğunun kuvvetine vurgu yapan kısa ama etkili ve anlamlı bir anekdot…

Başkan Yardımcımız Tosun Saral muharebenin nasıl cereyan ettiğini bizlere anlatıyor. Okumak için tıklayınız.

Derneğimiz’e İzmir’den ulaşan Sayın Belgin İpekoğlu’nun biricik oğlu, Erasmus Öğrenci Değişim Programı kapsamında bu dönem Macaristan’da başarıyla okuyarak ülkemizi en iyi biçimde temsil etmiştir. Anne İpekoğlu, büyük bir nezaket örneği göstererek aşağıda okuyacağınız teşekkür mektubunu kaleme almış ve necip Macar milletine dair kıymetli intibalarını bizlerle paylaşmıştır. Kendisine teşekkür eder, oğlunun başarılarından duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek isteriz.

“Çok değerli Emre Beyefendi,

Son mesajımın üzerinden tam 6 ay geçtiğini şimdi size yazarken farkettim öncelikle yeniden ve baştan teşekkürlerimi kabul buyurunuz. Neden derseniz, vermiş olduğunuz bilgiler ve iletişim noktaları ile yaptığımız temaslar sonucunda direkt olmasa bile öğrencimizin kalacak yer sorununu, önce bir hostele yerleşip bir hafta sonra internetten bulduğu bir eve gene internetten tanıştığı Türk ev arkadaşı ile ev kirasını paylaşarak Erasmus sorununun buyuk kısmını hallettik.

Takdir edersiniz ki, geleneksel Türk ailesi çocuklarının üzerinden ellerini hiç çekmezler. Biz de bu korumacı tutumumuz ile biraz korku, biraz bilmezliğe yapılan yolculuğun tedirginliğini ilk başlarda yaşadık zaman içinde. Budapeşte’ye gerçekleştirdiğimiz bir ziyaret sonrasında ülkenin ve şehrin ne kadar güvenli olduğunu, Macar halkının ne kadar saygılı ve kibar, insana değer veren, yardımsever olduğunu bizzat gördük. Çok mutlu olduk; evlatlarımız güvendeydi ve çok mutluydular.

Öğrencimizin okuduğu üniversitede tüm notlarının 5 olması, hocaları ve arkadaşlarınca takdir edilmesi; ülkesini elinden geldiğince kendi kişiliği ile onur ve gururla temsil etmiş olması biz ebeveynlerini hem duygulandırdı hem de gururlandırdı. Bu başarıda Macar halkının büyük payı vardır. Şahsınızda hiç tanışma fırsatımın olmadığı bu insanlara şükranlarımı iletiyorum.

Yakında vatana dönüş yolculuğumuz başlayacak. Budapeşte’yi çok sevdik. Oğlum bir kez daha yüksek lisans ve doktora için yeniden Budapeşteye gelecek. Bu yazdığım mesajı Macar dostlarımıza uygun görürseniz iletmenizi istirham ediyorum.

Minnet ve teşekkürlerimle
Belgin İpekoğlu, 1 Haziran 2016″