Derneğimizin başkanı İsmail Tosun Saral’ın iki makalesi sitemize eklenmiştir. Okumak için makale ismine tıklayınız.
Şu ayda yayınlananlar: Mayıs 2020
İsmail Tosun Saral, “Macaristan’daki İlk Şaman Ayini ve Avusturya’daki Yankıları”, Turán Akademik İlim Fikir ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2020, sayı: 41.
İsmail Tosun Saral, “Gül Baba ve Kulaklı Baba: Vámbéry‘den Bir Müslüman Hikâyesi”, Turán Akademik İlim Fikir ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2020, sayı: 41.
Karanténkert (karantina bahçesi) koronamém (korona capsleri) pánikvásárló (panik alıcı), vécépapírkrízis (tuvalet kağıdı krizi)… daha önce Macarca’da kullanmadığımız kelimeler. Ne anlama geliyorlar? Macarca ve diğer dillerde nasıl görünüyorlar? Bu kelimeler ne kadar hayatta kalır? Koronavirüs salgınının dünyada patlak vermesinden bu yana dilbilimciler son birkaç aydaki bu yeni ortaya çıkan kelimeleri araştırdılar.
Doç. Dr. Ágnes Veszelszki, Budapeşte Corvinus Üniversitesi’nde İletişim ve Medya Çalışmaları Bölüm Başkanı ve aynı zamanda hevesli bir dil araştırmacısı. Veszelszki, son zamanlarda yapılan bir çalışmasında, hepsi koronavirüs salgını sebebiyle ortaya çıkan iki yüzden fazla yeni Macarca kelime ve ifadeyi toplamayı ve incelemeyi amaçladı. Bunlar bizim dilimizde hızlı bir şekilde ortaya çıktı ve birçok kişi bunları günlük konuşmalarda- hem sözlü hem de yazılı olarak kullanmaya başladı ve herkes bunları kolay bir şekilde hemen anladı.
Salgın yeni kelimeler yarattı ve zaten mevcut olanları dilimizde daha sık kullanılır hale getirdi, Ágnes Veszelszki “e-nyelv.hu” web sitesinde bir araştırma başlattı. Çevrimiçi bir form yardımıyla bir anket oluşturdu ve Corvinus Üniversitesi’ndeki tanıdıklarından, arkadaşlarından ve çoğunlukla üniversite öğrencilerinden 200’den fazla yeni kelime ve ifade topladı. Veszelszki, bu kelimelerin son beş ay içinde Macar dilinde ortaya çıktığını ancak sonsuza kadar “bizimle kalmayacaklarını” vurguluyor. Çabuk doğmuş olmalarına rağmen, salgın sona erdiğinde kısa sürede kaybolacaklar.
Şimdi bazı örnek kelimeleri ve açıklamaları görelim!
Farklı kategorilerde yeni kelimeler ve ifadeler ortaya çıktı. Araştırmaya göre ilk ana kategori koronavirüsün kendisi, özellikleri ve reaksiyonlarıdır.
Covidinka
Covidiot’un İngilizce versiyonundan, ek bir “d” olmadan COVID + dinka’dan Macarca versiyonu doğmuştur. Dinka, salak anlamına gelen idióta’nın komik bir ifadesidir. Covidinka olan kişi, virüsü ve sonuçlarını umursamayan bir kişidir.
Megkoronázódik (Korona olmak)
Megkoronáz ifadesi, birisinin bir erkeği veya kadını kral veya kraliçe olarak taçlandırdığı anlamına gelir. Virüsün Macarca isminden (koronavírus) megkoronázódik kelimesi doğdu. Bu, birisinin koronavirüsüne yakalandığı anlamına gelir; “korona” kelimesi Macarca’da taç anlamına geldiğinden bu virüsle adlandırılmıştır.
Bir sonraki kategori ev, ofis ve uzaktan eğitim. Salgın nedeniyle, üniversiteler ve bazı işyerleri kapandı, insanlar uzun süre evde kalmaya ve odalarından çalışmaya mecbur kaldı. Elbette bu dönemi tarif eden yeni kelimeler de ortaya çıktı.
Karanténpedagógia (Karantina’da Eğitim)
Karantina + pedagoji. Bu kelime, öğretmenlerin çocukları kendi evlerinden eğittikleri öğretim alanındaki yepyeni bir terimi ifade ediyor.
Koronaválás (Korona Boşanması)
Corona + boşanma. Birçok uzman, evde kendi kendine karantinanın yarattığı stresli durumun evli çiftlerin yaşadığı birçok evde tartışmalara ve çatışmalara yol açması nedeniyle boşanma sayısının artacağını tahmin ediyor. Koronaválás, koronavirüs salgını nedeniyle boşanmış çiftler anlamına gelir.
Karanténszakáll (Karantina Sakalı)
Karantina + sakal. Kasım’da tıraş olmama meydan okumasına ek olarak, erkekler arasında yeni bir meydan okuma karanténszakáll (karantina sakalı) gerçekleşti, bu sadece geminin batması sonrası ıssız bir adaya düşmek gibi karantinada evde oturan erkeklerin hisleri sonucu uzun bir süre tıraş olmamak anlamına gelir. Yoksa sadece yeni bir trend mi? Kararı siz verin.
3. kategori neredeyse üç aydır tüm yaşamımızı geçirdiğimiz evlerimiz ile ilgili.
Karanténkonyha (Karantina Mutfağı)
Genellikle restoranlarda ve barlarda yemek yiyen birçok kişi çevrimiçi sipariş vermek veya yemek pişirmek zorunda kaldı. Karanténkonyha (karantina + mutfak) kelimesi sadece sıradan bir mutfak değil, daha önce yemek pişirmemiş birçok kişi için yeni bir yer ve restoranlar, barlar ve fast food yerleri anlamına gelir.
Karanténrecept (Karantina Yemek Tarifi)
Karantina + tarif. Süpermarketlerden malzemeye ihtiyaç duymayan tariflerdir çünkü her şey evimizde mevcut.
Karanténkert (Karantina Bahçesi)
Karantina + bahçe. Muhtemelen birçok insan, şu an apartmanlarda değil de eğer varsa bahçeli evlerinde yaşamayı tercih ediyorlar, biraz temiz hava almak için zamanlarını bu karantina bahçelerinde harcıyorlar.
Vécépapírkrízis (Tuvalet Kağıdı Krizi)
Tuvalet kağıdı + kriz. Süpermarketlerdeki tuvalet kağıdı yokluğu bu şekilde adlandırıldı.
Pánikvásárló (Panik Alıcı)
Panik + alıcı. Gübre, tuvalet kağıdı, yiyecek ve ev karantinası için gerekli diğer her şeyi büyük miktarlarda satın almak için mağazaya koşan biri.
Eğlence ve serbest zamanla devam edelim. Evde karantina sırasında, tüm durumu unutmak için kendimizi eğlendirmek şart. Çevrimiçi ortamda arkadaşlarımızla ve akrabalarımızla “buluştuk” ve zamanımızı bir ekran üzerinden geçirdik.
Karanténivászat (Karantina’da içmek)
Karantina + içme. Online içki buluşmaları düzenleniyor; bilgisayarınızın önünde bir kadeh şarap veya başka alkol çeşitleri ile oturup birlikte içki içebilme imkanı oluştu.
Karanténmese (Karantina Masalları)
Karantina + masal. Video konferans yoluyla bir hikaye okuma.
Karanténnapló (Karantina Günlüğü)
Karantina + günlük. Duygularımızı ve düşüncelerimizi sadece sıradan olmayan bir günlüğe yazmak, çünkü bu günlük sadece salgın günlerinde yazılmıştır.
Karanténtest (Karantina Vücudu)
Karantina + vücut. Bu yıl birçok kişi karanténtest’in (karantina vücudu) yeni plaj vücudu modası olacağını söylüyor. Bu kelimeyi kendi evinizde antrenman ve egzersiz yaparak geliştirdiğiniz vücut olarak açıklayabiliriz.
Koronamém (Korona Capsleri)
Corona + capsleri. Hayattaki diğer tüm büyük olaylar ve anlar gibi, coronavirus salgını, bizi eğlendirmek ve salgını unutmamızı sağlamak için komik capsler olmadan var olamazdı. Koronamém kelimesi, koronavirüs ile ilgili tüm capsleri ifade eder.
Koronapara (Korona Paniği)
Corona + panik. Para, panik anlamına gelen pánik’in kısa versiyonudur. Koronaparası olan biri salgın ve sonuçları hakkında gerçekten endişe duyuyor, eğlenerek ve rahatlayarak serbest zaman geçiremediğinden her zaman stresli kalıyor.
Yukarıdaki çalışma, birçoğundan sadece biri ve bunun gibi çok çalışma var. Veszelszki, bu yeni kelimelerin ve ifadelerin Macar dilinin temel parçaları haline gelmeyeceğini belirterek çalışmasını sonlandırıyor çünkü salgın sona erdiğinde herkes bunların neredeyse her gün kullanılan salgın zamanı kelimeleri olduğunu sadece hatıralarında yaşatacaktır.
Çeviren: Hungarolog Onur Şahin
http://hungarologonursahin.blogspot.com/
https://www.instagram.com/macaristan.hu
Kaynak: Daily News Hungary sitesinden alınmıştır.
Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Matis, Kovid-19 tedbirleri kapsamında evde geçirdiği zamanı büyükelçilik işlerinin yanı sıra biri 3,5 yaşında diğeri ise 6 aylık olan iki oğluyla ilgilenerek değerlendirdiğini söyledi.
Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, yeni tip koronavirüs (Kovid-19 salgını nedeniyle zorunlu olmadıkça kimsenin evden çıkmadığı süreci Ankara’da nasıl geçirdiğini ve Türkiye ile Macaristan’ın salgına karşı sergilediği dayanışmayı AA muhabirine anlattı.
“Koronavirüs salgını zamanında Macaristan Büyükelçisi de sadece bir şeyi gerçekten iyi yapabiliyor; evde kalmayı. Tıpkı herkesin yaptığı gibi.” diyen Matis, bir diplomatın, böyle bir durumda, “temelini özel temasın oluşturduğu işini iyi yapabilmek için” son derece yaratıcı olması gerektiğini söyledi.
Bu süreçte, büyükelçiliğin kültürel etkinliklerini sosyal medyaya aktardıklarını vurgulayan Matis, “Zira söylenilmek istenen yine orada en iyi biçimde ifade edilebiliyor. Ekonomik iş birliğini de video konferanslarla daha da geliştirmek gerekiyor.” diye konuştu.
Ankara’daki Macar topluluğu ile de uzaktan temasın sürdüğünü ve “bu dayanılmaz durumun düzelmesine hazırlanmak gerektiğini” belirten Matis, “İşimiz azalmadı ancak hayat bireysel temasların olmadığı ve Türkiye’nin pek çok sayıdaki harika şehrinde Macar menfaatlerini temsil etmenin mümkün olmadığı önemli bir değişime uğradı.” ifadelerini kullandı.
“Sıkılmıyoruz, iki oğlumuzla ilgileniyoruz”
Salgından dolayı alınan tedbirler çerçevesinde zorunlu olmadıkça evden çıkılmadığına dikkati çeken Matis, şöyle devam etti:
“Karantina zamanında sıkılanlar olduğunu duydum. Bizde durum böyle değil. Yaklaşık bir asırdır, görev başındaki Macar büyükelçilerinin ikametgahı olarak hizmet veren evde ve bu evin bahçesinde daima yapacak çok şeyler oluyor. Bunun yanında, doğrusu eşimin iki küçük evladımızın yetiştirilmesinde ne kadar büyük çaba harcadığını şimdi daha iyi görüyorum. Biri 3,5 yaşında, biri 6 aylık iki oğlan çocukla asla sıkılmıyoruz. Çocuk yetiştirme alanında günümüzün amacı onları eğitmek, onlarla oynamak, ancak özellikle de günün sonuna onları yormak. Böylelikle günün sonunda biz de tamamen yorulmuş oluyoruz. Tıpkı diğer herkes gibi.”
“Sabahları simit almayı, Tunalı’yı boydan boya yürümeyi özledim”
Dünyada çok sayıda insanın salgına kurban gitmesinin çok üzücü olduğunun altını çizen Matis, şunları kaydetti:
“Ancak yaşamın genel şekillerinin değişmesi daha da korkutucu. Çalışmam sırasında Türkiye’nin pek çok şehrine gittim ve harika insanlar, devlet ve yerel yöneticiler tanıma fırsatım oldu, güzel yöreler ve zengin kültürler görebildim. Yani, Macaristan’ı Türkiye’nin dört köşesinde tanıtmaya devam etmenin eksikliğini duyuyorum. Ankara’daki alışık olduğumuz hayatı da özlüyorum. Sabahları simit satın almak, Tunalı’yı (Tunalı Hilmi Caddesi) boydan boya Kocatepe’ye kadar yürümek veya yakındaki pastanelerde leziz bir cheesecake veya dondurma kaçamağı yapmak…”
“Sosyal medyadaki ilgi şahsıma değil, Macaristan’a”
Türkiye’de sosyal medyada en fazla takipçisi olan büyükelçilerden biri olan Matis, “Takipçilerin sayısı şahsıma münhasır değildir, daha ziyade Macaristan ve Macarlara yönelik sempatinin ve de Türklerin Macarlara duyduğu ilginin, açıklığın göstergesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk halkına karşı “teklifsiz kalmaya gayret ettiğini” söyleyen Matis, insanların kendisine sokakta büyükelçi olarak çok ender bakmalarının, bu tutumu sürdürmesine yardımcı olduğunu kaydetti. Genelde büyükelçi denildiğinde akıllara “Türk kası” olan, saçları beyaz olan insanlar geldiğini vurgulayan Matis, “Şimdilik pozisyonuma uygun ‘Türk kası’mın olması için çalışıyorum.” dedi.
Sevdiği Türkçe şiirleri bazen Twitter hesabından da paylaşan Matis, “Şiirleri ve genel olarak edebiyatı seviyorum. Hem Türkçe hem de Macarca kulağa hoş gelen şiirler yazmaya fevkalade uygun, böylelikle şiir okumak gerçek bir rahatlama. Ancak salgın sürecini Macar ve Türk şairlerin şiirlerini öğrenerek geçiriyorum demek de abartı olur çünkü diplomat ve iki küçük çocuğu olan, ev karantinasını çalışma ve çocuklarıyla geçirir.” diye konuştu.
Salgının beraberinde getirdiği yeni sürece Macar Kültür Merkezinin de çok çabuk tepki verdiğini ve kültürel etkinliklerin internet üzerinden devam ettiğini söyleyen Matis, şöyle devam etti:
“Kurslar, online sergiler, konserler, yarışmalar, birbirinden ilginç etkinlikler, haberler, kültürel bilgilendirmeler, kitap tanıtımları yanında örneğin klasik ve başarılı Macar filmlerine Türkçe altyazı yazılmasını da yorulmak bilmeden yapıyorlar. Elbette yakın geleceğin büyük projelerini birlikte planlıyoruz, örneğin Ankara’daki Macar İzi Turu, Kars’taki Macar Müze Bölümü ve bu yıla daha pek çok ilginç program planlıyoruz.”
Kaynak: AA – 12.05.2020